Türk Sağlık-Sen İş Bırakma Sendikal Bir Faaliyettir.Değerli Basın Mensupları; Türk Sağlık-Sen Mersin Şubesi olarak Mersin Üniversitesi tıp fakültesi hastanesinde döner sermayelerin düşürülmesi nedeniyle iş bırakma eylemi gerçekleştirmiştik. Bu eylemlerimiz hak arama mücadelesiydi. Çalışanın sesine kulaklarını tıkayan, sorunları görmezden gelmek için gözlerini kapayanlara bir çağrıydı.
Uykunuzdan uyanın çalışanların sorunları çözün uyarısıydı. Her şeyden önemlisi bu eylemimiz bir sendikal faaliyetti. Sendikamızın aldığı bir karardı. Hiçbir çalışan kendi namına iş bırakmadı sendikasının çağrısına uyarak eylemi gerçekleştirdi. Sendikal faaliyete katıldı. Fakat ne yazık ki işyerinde her şeyden önce çalışanın hakkını ödenmelidir düsturunu bilmeyenler, sendikal faaliyetin anayasal bir hak olduğunu görmezden gelerek iş bırakan çalışanlara soruşturma açmaktadırlar. Çalışanın hakkını teslim etmedikleri gibi hakkını talep etmek için eylem yapan çalışanlara da gözdağı vermemektedirler. Buradan herkese açıkça ilan ediyorum. Siz soruşturma yapmakla sendikal faaliyete katılan sendika üyelerini cezalandırmak istiyor ve TCK’ya göre suç işliyorsunuz 4688 Sayılı Kanununun “Sendika üyelerinin ve yöneticilerinin güvencesi” başlıklı 18.maddesinde; “ Kamu görevlileri, iş saatleri dışında veya işverenin izni ile iş saatleri içinde sendika veya konfederasyonların bu kanunda belirtilen faaliyetlerine katılmalarından dolayı farklı bir işleme tabi tutulamaz ve görevlerine son verilemez” hükümleri bulunmaktadır. Türk Ceza Kanununun “Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi” başlıklı 118.maddesindeki; “(1) Bir kimseye karşı bir sendikaya üye olmaya veya olmamaya, sendikanın faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, sendikadan veya sendika yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak amacıyla, cebir veya tehdit kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Hükmü bulunmaktadır. Yani bu soruşturmayı açanlar kanuna göre açıkça suç işlemektedirler. Ayrıca iş bırakan memurlara ceza verilmesi işlemi hep yargı duvarına toslamıştır. Mersin İdare Mahkemesinin 2003 yılında verdiği bir kararı kulaklara küpe olması adına okuyorum: “Davacının, üyesi olduğu sendikanın yetkili kurullarınca alınan karara uyarak kamu görevlilerinin içinde bulunduğu mali sıkıntıların kısmen düzeltilmesi ve kamuoyunca bilinen bu sıkıntıların yine kamuoyuna anlatılarak desteğinin sağlanması amacıyla bir gün süreyle göreve gelmeme eylemine katıldığı anlaşılmakta olup, davacının sendikal faaliyet niteliğindeki söz konusu fiilin 657 sayılı Anayasanın 125/C-b maddesinde öngörülen izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve gelmemek fiili kapsamında değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu durumda; davacının üzerine atılı olan özürsüz olarak bir gün göreve gelmeme fiilinin sübuta ermediği anlaşıldığından, söz konusu filinden dolayı 1/30 oranında aylık kesimi cezasıyla tecziyesi yolundaki işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.” Ayrıca Danıştay’ında bu konuda birçok karara imza attığı ve sendikanın aldığı karar doğrultusunda iş bırakan memurlara ceza verilemeyeceğine hükmeden kararları ortadadır. Görüldüğü gibi ortada soruşturmaya konu olacak bir durum yoktur. Ayrıca ne tuhaftır ki bu hastanede daha öncede iş bırakma eylemleri yapılmış ve idare tarafından soruşturma yapılmamıştır. Şimdi ne oldu da böyle bir muamele yapılıyor doğrusu merak ediyoruz. Türk Sağlık-Sen olarak bu soruşturmaların sendikal faaliyeti engellemek suçu olduğuna ve bu soruşturmaların bizatihi kendilerinin suç olduğuna dikkat çekiyor ve idarecileri bundan vazgeçmeye çağırıyoruz. Bu konudaki yargı kararlarına zahmet edip bakmalarını diliyoruz. Kıymetli Basın mensupları; Soruşturma açan idare bu ayda döner sermayeleri düşürerek çalışanlara zulme devam etmektedir. Biz eylem yapmayalım diye mi soruşturma açtınız. Ama yönetim bilsin ki bizde bu haksızlık bitene çalışanın hakkı teslim edilene kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Biz yılmayız, soruşturmalardan da korkmayız. Mehmet Akif Ersoy’un şu dizeleri ile konuşmamı sonlandırıyor hepinize teşekkür ediyorum. Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem; Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı,hatta boğarım!... —Boğamazsın ki! —Hiç olmazsa yanımdan kovarım.
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
|